23 Şubat 2007 Cuma

Pandora Kutusu


Şöyle bütün streslerimizi, sorunlarımızı,baş ağrılarımızı , üzüntülerimizi sokabileceğimiz bir Pandora kutusu olsaydı ne iyi olurdu dimi?Keşke gerçekten böyle bir şeyi başarabilseydik , hayat ne güzel olurdu.Kendimiz yaratabiliriz bunu aslında , yeter ki her kötü şeyi içimize atma eyilimi göstermeyelim.Ondan sonra herşey çok daha kolay ve rahat olur.

22 Şubat 2007 Perşembe

Sigara ile savaş ve medyatik sansasyonlar

Bilindiği gibi Amerika ve Avrupada özellikle son zamanlarda sigaraya karşı sıkı bir savaş başlamış durumda.Bunun için sürekli çeşitli manifestolar ortaya çıkıyor, değişik yasaklar geldi.Bunların yanı sıra gerçekten etkili bir yol olduğunu düşünüğüm reklamlar ve kurslar da dahildir.
Birkaç gün evvel Hürriyet gazetesinde okuduğum yazı aklıma geldi.Orada Los Angeles'teki bir kliniğin bir çalışmasından bahsediliyordu.Çalışmalarının sonuçlarına göre beyindeki "insula" adındaki bir bölgenin zarar görmesi yada onun üzerinde cerrahi uygulama durumunda , sigara içme isteğinin biteceğini , tiryakilikten kurtulunabileceğini söylemişlerdi.Hatta eskiden günde 2 paket sigara içen , bu uygulamadan sonra sigarayı bırakan bir adamdan bahsediliyordu.Ama hiç bir şekilde bundan doğabilecek sorunlardan , yada yan etkilerinde bahsedilmiyordu.

Artık insanın hayatını tamamen değiştirecek , onu daha rahat ve yüksek bir düzeye çıkartacak buluşların duyurulması moda olmuş durumda.Bu hem tıp konusunda , hem de başka her konuda söz konusu.
Yalnız hiç olmazsa tıptaki gelişmeler konusunda daha gerçekçi ve daha hassas olunmasını isterdim.Şayet bu konuya karşı , medyada tanıtılan her yeni buluşu kutsal kitap parçası imiş gibi harfiyen uygulayan insaların da düşünülmesi lazım.
Insanlara o buluşun yada ürünün sadece göz alıcı tarafını gösterip , onun yan etkilerini ve ondan doğabilecek çok daha büyük zararlarını hiç bir şekilde yansıtılmamasını doğru bulmuyorum.Bu , buluşu insanlığa bir çağre yerine , sadece boşu boşuna şişirilmiş bir balon ve medyatik bir sansasyondan fazla bir şey yapmaz.

21 Şubat 2007 Çarşamba

Şefkat üzerinde bir yazı...


Oyuncak ayı ve bunun tarzındaki tüm pembe hediyelerden hoşlanmıyorum.Onları o kadar yapay ve yüzeysel buluyorum ki , beni hasta ediyorlar.Çok iyi hatırlıyorum , çocukluğumdan beri hiç bir zaman onları sevmediğimi (tabii bunlara kuklalar dahil değildir).Hatırladığım kadarıyla sadece bir oyuncak maymunum vardı (bir oyuncak ayı yerinde).Ona bayılıyordum , çok çirkindi ama çok karizmatik , serseri gibi bir yüzü vardı:)
Ama geçen sene benim de anti-pembe kalbimi eriten bir şey oldu.Geçen yaz annemler vardı yanımda.Her gün eve giderken , beni evde yada parkta bekleyen annemlere gitmek bana müthiş bir mutluluk veriyordu.Gittiklerinde , halen onların verdiği mutluluktan aynı zamanda çok parlak ama ne yazık ki çok da boş gelmişti bana.Kafamı dağıtmak için için bir kitap okumaya karar verdim.O sırada kitaplığımda bir şey dikkatimi çekti!Sevgili annem kitaplarımın üzerinde salak görünümlü bir oyuncak ayıyı , dekorasyon amaçlı koymuş :)
O sırada bağıra bağıra gülmeye başladım ve itiraf etmek gerekirse o oyuncak ayıya karşı sempati bile hissettim:)
Sadece annemim kitaplığımı güzelleştirmek , dolayısıyla beni mutlu etmek istemesi kalbimi şefkatla doldurmuştu.Onun masum şefkatı günümü parlattı!

Komiktir , ama bazen sevmediğiniz objelere bile farklı bir gözle bakabilirsiniz.Şayet sevdiklerinizin şefkatını taşıyorlarsa bu mümkündür.

19 Şubat 2007 Pazartesi

İşe yakın olmak mı /olmamak mı?

Neredeyse 8 ay evvel işe yakın bir eve taşındım.Bir gün düşünüyordum da , evin işe yakın olma avantaj ve dezavantajlarını sıraladım:

Avantajları :
1-İstanbul gibi korkunç trafiği olan bir şehirde yaşıyorsan , trafiğin çok yoğun olduğu günlerde yolda gidiş dönüş toplam 4 saat harcıyorsun.Şimdi ise 15-20 dakika uzaklıkta.Yani günde en fazla 30 dakikam gidiyor yolda.
2-Yakın olduğundan havanın iyi olduğu günlerde yürüyerek gelebiliyorum.Bu vasıtayla gündüz jimnastiğini de yapmış olurum:)
3-Eve yakın olunca kendine ve başka işlerine daha fazla zaman kalır.

4-Evin merkeze yakınsa (hoş İstanbulun bir sürü merkezi var ya neyse ,beni ilgilendiren merkezlerden konuşuyorum şuan:) istediğin her aktiviteye , günün her anında gidebilirsin.Evim uzakta iken , bunu iyice düşünmek gerekirdi (şaka değil her şey için 4 saat yol çekilmez:)

Dezavantajlar:
1-Yakın olunca gevşiyorsun , zamanını kontrol edemiyorsun , ve gene gecikiyorsun:(
2-Uzakta oturuyorsan , yol boyunca uyursun yada kitap okursun.Ben öyle yapardım,sabahları uyurdum,akşamları kitap okurdum.Çok keyifli olurdu be yolu hiç hissetmezdim.Şimdi ise hiç birini yapamıyorum:(
3-Cebin daha fazla sarsılır ve evin, eski evinden daha iyi değildir.
4-Eğer gece kuşu isen , evin yakınlığı da uykusuzluğuna derman olamaz:)

Sonuç: Insan ilginç bir yaratıktır, hiç bir şeyle memnun olamıyor.Her şeyde bir sorun buluyor.

14 Şubat 2007 Çarşamba

Sevgililer gününüz kutlu olsun!


Bu günleri sevmem öbür yazımdan anlamışsınızdır.Ama gene bir şeyler yazmadan kalamadım.Herkesin sevgililer günü kutlu olsun!Aşkınızı her zaman tahtın üzerinde tuttun sadece bugün değil ! Tam fotodaki gibi!

13 Şubat 2007 Salı

Sevgililer Günü öncesi aktiviteleri !


Sevgililer günü geldi ,çattı gene.Ticari bir tabakanın , reklamların gölgesi altında kalan bu günün güzelliğini ve değerini yere göğe sığdıramayan ticari kuruluşların çağrışlarından , patlama derecesine egosu dolan ve itilen insanların gürültüsü , karmaşası ve hazı ile birlikte geldi.Her zamanki gibi "Sevgililer Gününe" "övgüler yağdıran" , onu "yücelten" aynı pembemsi , iç bayıtlıcı reklamlar , aynı uçuk promosyonları kullanarak.
Her şeyi ne kadar da değersiz kılıyorlar böylece.
Ama yine de bunların arasında beni güldüren ve eğlendiren , yaratıcı bulduğum bazı faaliyetlerde vardı.Hepsi aşağıda sırlanmış duruyor efenim:)

1-Filipinlerde 6.124 kişi aynı anda öpüşerek , 2005 senesinde Macaristanda 5.175 kişin rekorunu kırdı.

2-Viagranın üreticisi , Pfizer şirketi , bu özel günde reçetesiz satış yapacağını duyurarak , bir doping satışına hazırlanıyor.

3-Bir amerikan şirketi "Sevgililer Gününü" sevgilisinin yanında geçirmemeleri için müşterilerinin sevgililerine müthiş bahaneler buluyor.Bu haberdeki en ilginç nokta ise , bu sene eşiyle beraber bu günü geçiren trendi olacağından , metresine bahane vermesi idi.Demek artık eşinle sevgililer gününü geçirmek trend haline gelmiş de haberimiz yokmuş:)

4-Bir çok eğlence yerleri şimdiden ticaret kuruluşlardan "yalnızlar günü " olarak türetilen 15 Şubat'ın hazırlamalarıyla çok meşguller.
Herkes aşkı yaşamaktansa tanıtmaya meraklı gibi !

12 Şubat 2007 Pazartesi

Temizlik zamanı...


Geçenlerde evimde ne çok gereksiz şeyler topladığımın farkına vardım.Her yerde kağıtlar, broşürler,notlar,artık kullanmadığım şeyler , giymediğim eşyalar ve başka bir sürü gereksiz şeyler.Sadece bunu düşünmek beni stres etmeye yetti!Onun için onları toplayıp , atmaya karar verdim.Çok hoş bir şey olmayacağını biliyordum bunu yapmak , üstelik çok da üşeniyordum ama yapmam gerekirdi:(
Bir de bende eski şeylerime bakarken , yavaş yavaş kontrol etme huyu var.Onlardan her biri bana bir şeyler hatırlatıyor...ilginç değil mi?Onu atarken bile hatıraları bende kalıyor, o nedenledir ki onları atmak , onlardan kurtulmak bu kadar zamanımı alıyor !!
Nihayetinde , 4 saat sonra daha hafif, boş raflara ve aynı zamanda hatıralarada kavuştum:)
Güzeldi!

10 Şubat 2007 Cumartesi

Ikea tecrübem




Eğer teknik konularda beceriksiz bir insansanız , piyasada sunulan ürünlerden fazla bir beklentiniz olmamalı.Geçenlerde haftasonu Ikea mağazasına uğradım.Aslında uzun zamandı gitmek istiyordum ama uzak olduğundan hep ertelemiştim gitmeyi.
Ikea tarzını beğeniyorum.Sana o eski , güzel günleri hatırlatan bir şey var ürünlerinde.Tarzları , sana eskiyi hatırlatıyor belki de mobilyada kullandığı modellerden.Ürünlerine bakarken aklına gelen tek şey :güneşli , rahat,sıcak bir ev ortamıdır..Minimal bir tarzı var , ama aynı zamanda geleneksel de, belki de onları farklı kılan budur.Aynı zamanda çok işlevseller.Tek handikapı bence ürünlerinin evde kurulmaları.Belki bu çok insan için sorun oluşturmaz , ama benim gibi teknik felaketi birisi evet , sorun olabiliyor:) (tamam belki de biraz abarttım ,istersem yapabilirim de ama uğraşmak istemiyorum yani)..O nedenle kendimi sadece teknik olmayan :) bazı ürünlerle kandırmak zorunda kaldım:) (birkaç kaktüs , bazı metalik çok şirin vazolar ,t-light mum ve bir yastık).Bunlar teknik işlerden nefret eden kişilere sunulabilecek en iyi ürünlerdi:)

6 Şubat 2007 Salı

Takıntılar


Dün arkadaşlarla takıntıları konuşuyorduk ve bugün buraya daimi ve şimdiki takıntılarımın bir listesini yazmaya karar verdim.Sizinkileri de bekliyorum:)

1)Ailem ve gerçek arkadaşlarım (bir eldeki parmak sayısınan azdır:)
2)Fotoğraf ve Sinema (Hiç birini ayıramıyorum.Her ikisine de bayılırım)
3)Danssssssss (beni uçurtuyor)
4)Flickr ,blogum ve sanal arkadaşlarımın blogu.
5)Sanatlar (marsiyal olanlar değil:)
6)Kediler, kediler , kediler (ve bir kedinin göbişini yoğurmak:))
7)Salak, aptalığa dayanan bir sıradanlığı olan,beyinsiz,bencil ,şımarık insaları bilinçli olarak rahatsız etmek:)
8)Insanları şaşırtmak (iyi sürprizler sevdiklerime, kötü olanlar gıcık olduklarım) (melek Eni & Şeytan Eni birleşimi:)
9)Herkesi eğlendirmek (Canım istediğimde)
10)Nar (he he bunu herkes bilir zaten)

Şu anda sanırım beynim Baliye tatile çıktı, çünkü hiç bir şekilde başka 1 şey aklıma gelmiyor:)ama..DEVAM EDECEK......

2 Şubat 2007 Cuma

Pencere


Gördüğümüz manzara onu görmeye seçtiğimiz pencereye bağlıdır.Bu gerçek anlamda ve mecaz anlamda da geçerli olduğunu düşünüyorum.Eğer harika bir görüntü görmek istiyorsanız , size bunu gösterecek olan pencereyi takip etmeniz gerekiyor.
Ya mecaz anlamda bakarsak?Aynı şekilde mi davranıyoruz?
Maalesef aynı şey söyleyemeyeceğim.Bunu her zaman başaramıyoruz.
Bazen yanlış pencereyi seçerek , yada daha doğrusu yanlış olan pencerede ısrar ederek fikirlerimizi aydınlatmayı çok zorlaştırıyoruz.

Tamam biliyorum , biz sadece insanız , olağan üstü güçlere sahip olan varlıklar değil , tüm zaman harika ve kusursuz olamayız , ama en azından bir şeyden emin olmadığımız zaman , ısrarcı olmamamız gerektiğine inanıyorum.Bazen bakış açıları ve seçenekleri değiştirmek iyidir.Bütün bunlar için sadece birkaç farklı "pencerelere" ihtiyacımız var.TABİİ: Doğru olanlara:)