21 Şubat 2007 Çarşamba

Şefkat üzerinde bir yazı...


Oyuncak ayı ve bunun tarzındaki tüm pembe hediyelerden hoşlanmıyorum.Onları o kadar yapay ve yüzeysel buluyorum ki , beni hasta ediyorlar.Çok iyi hatırlıyorum , çocukluğumdan beri hiç bir zaman onları sevmediğimi (tabii bunlara kuklalar dahil değildir).Hatırladığım kadarıyla sadece bir oyuncak maymunum vardı (bir oyuncak ayı yerinde).Ona bayılıyordum , çok çirkindi ama çok karizmatik , serseri gibi bir yüzü vardı:)
Ama geçen sene benim de anti-pembe kalbimi eriten bir şey oldu.Geçen yaz annemler vardı yanımda.Her gün eve giderken , beni evde yada parkta bekleyen annemlere gitmek bana müthiş bir mutluluk veriyordu.Gittiklerinde , halen onların verdiği mutluluktan aynı zamanda çok parlak ama ne yazık ki çok da boş gelmişti bana.Kafamı dağıtmak için için bir kitap okumaya karar verdim.O sırada kitaplığımda bir şey dikkatimi çekti!Sevgili annem kitaplarımın üzerinde salak görünümlü bir oyuncak ayıyı , dekorasyon amaçlı koymuş :)
O sırada bağıra bağıra gülmeye başladım ve itiraf etmek gerekirse o oyuncak ayıya karşı sempati bile hissettim:)
Sadece annemim kitaplığımı güzelleştirmek , dolayısıyla beni mutlu etmek istemesi kalbimi şefkatla doldurmuştu.Onun masum şefkatı günümü parlattı!

Komiktir , ama bazen sevmediğiniz objelere bile farklı bir gözle bakabilirsiniz.Şayet sevdiklerinizin şefkatını taşıyorlarsa bu mümkündür.

Hiç yorum yok: