5 Ocak 2007 Cuma

Yalnızlık...


Adını soranlar olduğunda dalgın bir şekilde bakıyordu...Adını hatırlamıyordu çünkü...O kadar uzun zaman olmuş ki öyle kendisinden hariç kimseyle bir şeyler konuşmayalı...Insan kendisini ismiyle çağırmaz ki , sadece sayısız diyaloglar kurar iç sesiyle...Sayısız , sonsuz ,delirtici diyaloglardı bunlar...Benliği sürekli kavga eder gibiydi vicdanıyla, hiç bir zaman rahat vermiyordu ona..
Adını hatırlamıyor olabilirdi ama eski eşinin yüzünü, onu ilk gördüğü günden beri hissettiği aşk ve özlemle anıyordu..Aynı zamanda ilk çocuklarının doğum ve 1 sene içindeki ölümünü,sonra hayata gelen öbür oğlunu çok iyi hatırlıyordu.
İyi , uslu bir çocuktu..Gözlerinden her zaman fışkıran o ışık dolu zekasıyla bütün dünyalarını bir anda parlatıvermişti.Başka ne isterlerdi ki hayatlarından?
Onlar istemiyorlardı aslında , ama hayatının onlardan istekleri vardı..Hayattaki en büyük mutluluğunu çok pahalıya ödedi adam..Oğluna doğum gününde onun o çok istediği bisikleti almıştı.Bisikleti alırken oğlunun gözlerindeki neşesini görünce dünyalar onun olmuştu..
Ne kadar da güzel sürüyordu , ne kadar da hoş duruyordu bisikletin üzerinde oğluş!
Ama o da ne... Doğru muydu gördükleri..neydi o gözlerini saran kırmızı bulutlar?
neydi o yere yatan küçücük çocuk ..yoo o onun biriciği olamazdı..yere cansız,korumasız,yapayalnız yatan oğluşu olamazdı..
bi arabanın altında kalmış oğlu...o bunu durduramadı, bi şeyler yapamadı..
Ama hediyeyi alan sendin diyordu içindeki ses , sen yaptın herşeyi salak adam...
Dünya durdu , herşey gri bir silüete bürünmüştü sanki..yürümeye başladı , durmadan ,nefes almadan..başka bir şey yapamıyordu..içindeki ses ona sadece yürümeyi ,uzaklaşmayı söylüyordu..nereye mı gidiyordu?
boşluğa doğru herkesten uzaklara doğru bir yere koşuyordu.
O bunu hakketmişti çünkü - içindeki ses öyle diyordu ona..
sonsuza dek yalnızlığı hakketmişti....bundan sonra ona eşlik edecek tek şeyler vicdan azabı ve kendisine karşı olan nefreti olacaktı.
Öyle oldu da..yıllar boyu sürekli kendi yalnızlığının limanlarında indirdi ruhunun içindeki fırtınalarını...
Onun ne bir adı , ne bir geçmişi , ne bir geleceği vardı..Yalnızlık onun kimliği , vatanı , kaderi olmuştu artık...

2 yorum:

eni dedi ki...

last touch arkadaşının notunu kopyalamışsın e.t:)

eni dedi ki...

pse i kopjon gjerat kur si merr vesh ore e.t?